aşkın taze bir adı var
başka bir nazı var
dersim’de
kim geldi yolu tutulan bahçeden
inerken akşam gölgesi
o ağacın dibine
benden geçiyordu gözün seyri
uzak yerlerin bir hatır rüyası
bende yüz buluyordu
bu yolların kıymetini sökün edip gelen
şu akşamüstünden daha iyi mi bilirdim
daha iyi mi severdim gölgeyi
ne olurdu yolunda gitseydi bir şeyler
yolunu tutsaydı kalbin sözleri
gideceği yere varsaydı
ama başka bir adı aşkın
başka bir kuş biçimi olsa gerekti
dersim’de, şu kırıntıları toplamanın
solsam orda incir ağacın gibi dalında
ben naciz ben aciz kulun, kapın gibi
açılıp kapanan isteğin olsam
sesine nefti gibi kokular olsam ben
dersim’de otlar ve bahçeler içinde
taşınamam bir eve daha
kendimden biraz daha öteye beni
güneş mi zorlar, gölge mi çağırır
çocukluğun o taş oyunu mu
anıların biraz daha içinde
gelip bulsun beni o yakarış
dalların kuruyan elbiselerinde
biraz daha dolansın başımda serabın
yolların zahmeti, uzakların kederi
kibarım, nazik duygum, siyahım
unutuyorum bazen aşkın sevdiği mesafeyi
aralık’22
Yorum Yok