Browsing Tag

esra gültekin

Genel yazılar

“Öteki”nin Karşı Belleği ve Yas Tutma: Esra Gültekin

Zayıflığımızdan çok, gücümüzün yükünü çekiyoruz.”diyor,  A. Einstein. Bu yük, egemenin kendi gelecek kuşakları üstüne çökecektir daha çok. Ama ülkemizde bu yük, kuşaklar boyu devam ettiği için, egemen kuşakların sırtında kolektifleşmiş ve giderek kendi yıkımına dönüşme riski altındadır. Yasını yaşayamayan toplumlar, yasını yaşadığını göremeyen egemen kuşakların karşısına bu kolektif bellek ile çıkacaktır. Dersim38’in son günlerinde hayatta kalabilmiş bir ihtiyar, niyaz (Dersim geleneğinde ölenlerin ardından verilen bir tür adaktır) vermek için sağ kalanlara bakar, sağına soluna bakınır ama bir kaç kedi-köpekten başka etrafında kimseyi bulamaz, adağını onlara sunar.. Sunar ama, o adak yüzyıl sonra nerdeyse, bir söylence gibi yayılır o toplum içinde. 

Toplumsallaşmış yas süreçleri, kamusalın içine bir öteki olarak ağ kurar. Bu ağ içinde, egemenlerin dezenformasyon, manüpüle araçları arasında yapabildiği oranda kendi olma sürecini yaşar, kendine çekilir, kendine mal eder acısını. “Öteki”sidir ki kendi ötekisini yaratır. Egemenin, “öteki”sinin yası üstüne konuşmama, yalnızlaştırma, onu görünür kılmama; kullandığı şiddeti meşru olana çekme çabası bu ötekiliği derinleştirir. Ama yas, orta yerdedir; kaldırılmayı ve eşit hak düzlemindeki talebini yenilerken, sonraki kuşakların önünde giderek bir sorun olarak büyür.

Devamını oku

yazılar

vaktidir: esra gültekin

"Okuyucu kitlesi gibi belirleyenlerin hiç olmaması daha iyi olurdu sanırım. Bu şiirimi de beni de yanlış yöne koşullayacaktır. Belli olan bir kitlenin ihtiyacına, beklentilerine göre yazma tehlikesini beraberinde getirecektir. Bunu bilmeyi arzulamıyorum sanırım. Şiir belli bir okuyucu grubuna indirgenemeyecek vicdani/estetik bir pratiktir, sürecini bu şekilde ilerletsin isterim." (Akın Yanardağ'la söyleşi

http://nordilinga.de/bin/ohne/index.html%3Fp=1458.html

, Rojda Oğuz)


İnsan bazen sır gibi tutabilir bir kitabı, bir ismi.. Akın'ın kitapları onlardan biri benim için. 

Devamını oku

Öykü

Zamanı geldiğinde zamanıdır*: Esra Gültekin

“Orada bir merdiven var /Her zaman orada o merdiven
masumca asılı /geminin kenarına yakın…

Aşağı iniyorum… /Batığı incelemeye geldim…

Verilen hasarı görmeye /ve ortalığa saçılmış hazineleri…” *

O gece bir rüya görmüştü. Pencerenin önünde, perdeyi hafifçe aralayıp dışarı bakıyordu. Hava yeni yeni kararmaya başlasa bile, sokak çoktan boşalmıştı. Perdeyi neden tam açmadığına dair bir ipucu yoktu düşünde. Sadece karanlık sokağa, yarı açık perde aralığından bakıyordu. Hızlı adımlarla karanlığın içerisinde koşan bir kadın gözüne çarptı. Yağmur, saçlarının ucundan damlalar halinde gömleğinin üzerine düşerken, bedenine yapışan ince gömleğin ardındaki siyah sütyeni daha belirgin bir hal almıştı. Rüzgar, yürümesine karşı koyacak kadar şiddetli esiyor, eteğini savuruyordu. Bütün bunlar onun umurunda değildi, o sadece bir yerlere yetişmenin telaşındaydı. İçeride, yarı açık bir zaman ki, telaşsız. Dışarıda ise gökyüzünden yere boşalan yağmur kadar telaşlı bir gece akmaktaydı. Devamını oku