Söyleşi

Şairlerle kısa kısa: Akın Yanardağ

Buy Cialis Professional UK

, 960px” srcset=”https://poetopya.files.wordpress.com/2021/05/141023230_10159041486778466_1170971633050498290_n3840057001068112961.jpg 960w, https://poetopya.files.wordpress.com/2021/05/141023230_10159041486778466_1170971633050498290_n3840057001068112961.jpg?w=150 150w, https://poetopya.files.wordpress.com/2021/05/141023230_10159041486778466_1170971633050498290_n3840057001068112961.jpg?w=300 300w, https://poetopya.files.wordpress.com/2021/05/141023230_10159041486778466_1170971633050498290_n3840057001068112961.jpg?w=768 768w” alt=”” width=”467″ height=”311″ data-attachment-id=”623″ data-permalink=”https://poetopya.com/141023230_10159041486778466_1170971633050498290_n3840057001068112961/” data-orig-file=”https://poetopya.files.wordpress.com/2021/05/141023230_10159041486778466_1170971633050498290_n3840057001068112961.jpg” data-orig-size=”960

,640″ data-comments-opened=”1″ data-image-meta=”{"aperture":"0","credit":"","camera":"","caption":"","created_timestamp":"0","copyright":"","focal_length":"0","iso":"0","shutter_speed":"0","title":"","orientation":"0"}” data-image-title=”141023230_10159041486778466_1170971633050498290_n3840057001068112961.jpg” data-image-description=”” data-medium-file=”https://poetopya.files.wordpress.com/2021/05/141023230_10159041486778466_1170971633050498290_n3840057001068112961.jpg?w=300″ data-large-file=”https://poetopya.files.wordpress.com/2021/05/141023230_10159041486778466_1170971633050498290_n3840057001068112961.jpg?w=940″ />

Poetopyaya girişte “Merhaba” yerine her şair bir dizesini söylüyor. Hangi dizenizi “Merhaba” yerine kullanmak istersiniz?

Senin duyguların bir sonbahara bakar.” “İnsan ki bir sese gelir bazen.”

İlk şiirinizi kaç yaşındayken yazdınız? Ne hissetmiştiniz?

Hissettiğim şey, kapılmanın sıcaklığıyla ilgili bir şeydi sanırım. Şiirin kendini sezgisel olarak hayatıma dahil ettiği halin yeniliği. On üç yaş olsa gerek.

İlk şiiriniz (yani yayımlanan) nerede ve ne zaman yayımlandı? Ne hissettiniz?

Devamını oku

Şiir

kim, nasıl, neden

çölün gizlendiği alana mı gömdün suyu
bilinmenin dil rüyası seni nasıl inandırdı
-tarihin gergefi yalan
-zamanın rüyası yalan
anladık mı

ne yapsan inanmazdı bedenin
bir mutluluk hazzı olduğuna
-sürgünün bir dil kefesi olduğuna
-gurbetin bir dil kefesi olduğuna Devamını oku

Blog yazılar

viva gitmek, viva komünya: mehmet çetin

döğüşkenlik ve incelik: mehmet çetin.

“sor bize bu nasıl bir çağdı diye
bu ne gürültü, ne yangın böyle”
mehmet çetin, taşa hatıra

piya’dra
“II.

yaşlıların komünizm zamanı yüzlerini görmüşüm
çim biçiyor resim yapıyor çit onarıyorlar süs için
balık tutar gibi yapıyorlar ırmak akışınca tembel
merhaba diyorlar tanımadıkları her gelip geçene
gülüşler nilüferler eşliğinde suya inerken söğütler

gülüşler nilüferler eşliğinde suya inerken söğütler
breukelen diye bir köyde henüz açılıyordu kafeler
tembellik hakkını kullanıyordu sandalyeler ve gün
daha yavaşlatıp zamanı ıslığına doladığı rüzgâr ile
kainatın hızı insanın da tabiatı olsun diyordu sanki

diye diye alıp buraya kadar getirmişim kendimi
onca tutsaklık onca evbark dünya halinden geçip
bir gül bulmuşum henüz açılan kırmızısına oturup
düş gördüm: insandır doğanın en eksik şarkısı diye
piya’dra ırmağının kıyısına oturup ağlamadan önce”

kekemece

pergelin merkezi

cialis uk

, 463px” srcset=”https://yirmibirmart.com/wp-content/uploads/2021/05/sair-yazar-mehmet-cetin-yasamini-yitirdi-803138-5.jpg 720w

, https://yirmibirmart.com/wp-content/uploads/2021/05/sair-yazar-mehmet-cetin-yasamini-yitirdi-803138-5-300×167.jpg 300w” alt=”” width=”463″ height=”257″ />
mehmet çetin’in düş referansı, onun ütopyasını bugüne çağırma halidir. insanın geldiği/getirildiği noktaya itirazını, buna müdahil olma hali ile düşünü kurduğu dünyayı bugünden yaşama özlemidir. bunu, yazın ve politik hayatında, kendi etki sahasında bir hayat bilgisi olarak ortaya koymuştur. hayatla kurduğu bağı; geldiği, geçtiği ve konakladığı yerlerde kendinde cisimleştirmiş, canlı kılmıştır. emirali yağan’ın “o, bir pergelin merkezidir. biz etrafındakiler, biz yanındakiler hep o pergele göre tarafımızı ve yönümüzü belirlemişizdir” sözü mehmet çetin’i bu anlamıyla iyi ifade eder.

Devamını oku

Şiir

toz olmak

yarama şu müzik iyi değil
şu söz iyi değil, şu sis de
müzik dinle diyor

buy stromectol online

, gever’li
hayır diyorum iyi değil ruhuma
yeniden kazanılıyor acılar ki ne rahat
ne kanatıcı bir bütün oluyor
kimsenin kanıtı değil kalbim
ayakları dibine serilen paspası da

şu film iyi gelmiyor ruhuma
şu yüz şu dokunuş şu başka oda
ırmak desen yara gibi akıyor
ağaç desen köksap gibi kaplıyor içimi
oturmalar kalkmalar iyi gelmiyor
kendimle yüzleştiriyor sadece
yazmak

kamagra pills

, iyi değil
kırılmalar toplanmalar özensiz ve dikkatsiz
davranışlar Devamını oku

Günlükler

docta spes spuren işlen(me)miş bilinç içerikleri terram utopicam

“insan kimseye ait değildir, meyveler herkese aittir” j. boll / “insan sıkı sıkıya kapalı değildir” e. bloch

bir yanın ne idi o duvar dibinde gölgene çekilen kedilerin kendine yakın gördüğü bu kan bağının içinde kendine yer bulan iyi miydi serin miydi güneş miydi ne idi sonra gölgesini çekecek olan birinin haşin mi gücenik mi kederli mi bakışı altında şemsiye açar gibi fört şapkasını eğer gibi omuzlarını eğer gibi eyvallah der gibi hey bak işte kim idi kimin yari kim idi görülen bahçelerde ağacın heybesinde kendini gizleyen şiirini yükseğe asan sözünü yükseğe çeken ve sonra eğilip almaları için değil başlarını kaldırıp görmeleri için bir kez daha için sonra yine için ve en son şarkıları için ve yine sonun sonu içinde kendiyle gülmesini kesen için- Devamını oku

Şiir

bir kez daha: akın yanardağ

bir kez daha

cevr olmuş vücudum
ey rüzgarı tutan tenha
kıyametimi ben bir tozdan aldım
çaputu

, iplik pazarını, turfu
tozlaşan telaşımla geçtim
sığılkent darı bentlerinden
kimse idi o ruhumda
ey yalnız kentleri bilen yolcu
geçmediysem kalbinden
beni de kentlerinden
biri yap
geçsin diye başımın üstünden
atlı rüzgarın
mutsuzum benim
tabiatım
kalbime diktiğin dikenleri
batır daha derine
batır Devamını oku

Blog yazılar

dünyanın yalnızlığına üzüldüğüm için[1]: akın yanardağ

dünyanın yalnızlığına üzüldüğüm için: akın yanardağ
dersim gazetesi

„saad bo jîar u dîyare ma waxté merdayo /zé gul û sosinon ra bî ma re welat bî“

tilsimê kırmancîye, mehmet çetin

güz öreni sesimizi ve cismimizi aşarak çarpıyor bize. oradayız ve o dikenleri içinde kalbimizi tutuyoruz. elimizi çekiyoruz o güz öreni ile ama işte kucaklıyoruz da bu ateşi. safımızdayız, hiçbir şey teslim alınamaz tarafımızda; bir ağaç kovuğunda da olsa doğal halimizle yanmayı biliriz yine. bir mesel ile geldik aleme, bir mesel ile gideriz. bir insan geldi diyeler; uzun, realist ve romantik. bir kar yağdı ki unutulmadı o yıl, bir sel koptu koca koca ağaçları devirdi diyeler. kasım öreniydi; onu bekleyenlerin ömürlerine sığmayacak denli kara gözleri, sivri inadı ile şarkılarla geçti aramızdan geçti diyeler. iz bırakmış bir doğa olayının kendini zihinlerde sürdürmesi gibi, toprağımıza ektik biz onu, çünkü o, oklarını aramızda olmayanların düşleri için sapladı, kalbi kızıl idi, eski yoldan gelmişti. sözleri sevgiyi kucaklar, zamanı aşkhali ile örerdi.

ses ordan geliyor. zaman ordan akıyor ama kendini yazdırmış, ölümü bekletmiş bir ağaç nasıl direnirse damarındaki çekilmeye, öyle çekildi sular, kuraklaşmayı öyle başlattı çöl. direnmeyle, karşı koymayla, öznesini direterek. hayatla ölüm arasındaki bu çekişme işte, bütün bir boşluğu, yeri doldurulamayacak bir aralığı ortaya çıkardı. zaman düzdü, uzam kendi bedeni içindeydi, çöl yuvası içinde gizleniyordu sis. tül inceliği ile oluyordu her şey. kendini sezdirmeden, fark edilmeden damardaki kanı kendiyle değiştiriyordu. tarih burada kendini kollarından asmış yazgının içinde gizliydi. her gizlilik bilinmeyi de arzular; labirentinin inceliğini, detayını ördüğü kanalları yeni bir zaman için ufkumuza serer. Devamını oku

Günlükler

keder

“Ama ben budalalıklarla doldurdum yıllarca bütün boş sayfalarımı.”

Şiirin mi geldi, diye sormuştu, Peyda. Niye sordu bilmiyorum ama, dönüp eski yazdıklarımı bir araya toparlama gereği duydum. Derken günlükler ilişti gözüme. Altlarına yeni notlar düştüm; hüzün varmış meğer ve kabullenme inceliği, görmezden gelme, gördüğünü erteleme.. varmış meğer. Bütün o yaşanmışlık, bütün o geçildiğim hayat kuş bakışı bir manzara sundu hayatıma. Günler kısa, zaman çabuk geçiyor ama ağrı geçmiyor, zaman ve mekân değişiyor ama insan davranışları değişmiyor. Niteliğin artık bir parçası olmuş o davranışlar. Söylenmiş yalan bile hatırlanmıyor, bir kez söylendiği için de bir kez daha söylenmekte beis görülmüyor. Dönüp geçmişi toparlama

, ütüleme gereği duymadan bir sağlamasını yapma gereği çıkıyor ortaya. Devamını oku

Şiir

gerekçe

yeniden başlamasına hayır
aynı yanılgılarla oluşmasına aşkın
 
seni başlatan buraya gelmiş bir düş, yok sanılan
taşın üstünde bir kez daha kendini bulduğun
mesafeyi ölçmek dediğin bu sanrı
yol yakınlığını bulmuş bu rüya
 
niye olmasın

buy augmentin online

buy-kamagra-oral-jellies.com

, gerekçelere ihtiyaç duymayacak bir aşk
anılarını içinde taşıyacak, yaşadıklarını nimet sayacak..
..
eskiten@gmail.com