saydam ve geçirgen ayrılık senin tülündür
inceliklerini yansıtır senin, kalbe doğrudur
sallanır şimdi sarkacın iki ucunda, öyledir
söylenen söz aşkındır, ezilen söz zamanın
ama bir yığın toz ve açık yara olan gece,
örter sesini, üstünü çeker sana; nesnelerin
birbirini tanıdığı ve bıçaklandığı akşamında
ama neymiş demek ki söyle bir daha
, ne:
içinde uyuduğun acılar yalnız seninmiş
bilmek gibi bir dağı kapladığın o büyük yer,
yalnızlığın da olduğu gibi, seninmiş yalnız
geçip gelen sular
, geçip geldiğin dağlar
bahar çağında niye dağa çıkıyor ağular
temmuz’10
aşka şirk günleri
Yorum Yok