bir adındı, onunla mı çıktın yola
seni bir ıssız yerde yakalayan
senden önce ve sonra giden
kimi zaman gölgende solan
o adınla mı kayboldun yolda
-ölünce de seni bir nesne
bir hatıra gibi –kalanların yazgısı
kılan bu adınla mı geçtin hayattan
nasıl yapıştın taşlara, sanrılara
nasıl inandırdın kendini sabaha
sen yalnızlaştıkça, adın
bırakılıp kaçtı mı elinden
başka neydi ki yalnızlığın
susuz atlar gibi koca burunlu
soluyup çırpınacaktı ardından
senin karşılaşmadığın sorunlarla
boğuşmadığın tozlarla gözü çapağı
ardından kaç tabak kıracak adın daha
kaç yara bırakıp ardında kaçağa çıkacak
..
kaynak: şehir edebiyat dergisi
Yorum Yok